Bu aralar deli gibi okuyup, ardından niye deli gibi okuduğumu sorgulamakla meşgulüm. Fikirlerimi kimseyle paylaşmıyorum. Hiçbir şey üretmiyorum. Zihnimi alkole bulamıyorum. Konuşmaktan kaçınıyorum. Ne kadar derin düşünürsem, o kadar rahat nefes alıyorum. Yazmak bir zulüm. Tanıdığım en üşengeç insanım. Keşke hareket etmeye ihtiyacımız olmasa da hep düşünsek.
Duygusal açıdan gel gitler yaşamayı, bireysel ve toplumsal buhranların pençesinde kendimi melankoliye kaptırmayı özledim. Duygularımın basireti bağlanmış durumda. Sanırım ömrümü adadığım psikozlar beni terk etti. Yaşadığım şeyler üzerinden kurgusal hikayeler yazmak artık basitlik gibi geliyor. Bence mutluluk, zoraki olan her şeyden arınmaktır. Mesela; gündelik ihtiyaçlarımızı gidermek için insanlarla kurduğumuz zoraki iletişim. Her neyse.