Bu Blogda Ara

28 Ocak 2012 Cumartesi

PARA - 'MEŞİN YUVARLAK' - PARA: Şike operasyonunun arka planında yatanlar… -İbrahim Utku Nar

“70’lerin ortasından başlayarak günümüze kadar varlığını sürdürmekte olan, her şeyin daha fazla piyasa egemenliği altında metalaştırılarak pazarlandığı, kapitalist sistemin yeni sermaye biriktirme tarzı olan neoliberalist anlayışın, Dünyada en çok takip ve talep edilen bir spor dalı olan futboldan uzak durmasını bekleyemezdik. Forma satışları, kombine gelirleri, lisanslı ürün satışları, reklam gelirleri, astronomik rakamlara tekabül eden transfer sözleşmeleri vb gibi şeylerle futbol, daha doğrusu yoğun bir ‘meta arzı’ güdümünde taleple birleşen, endüstriyelleşen futbol, büyük bir sektörel büyüme göstererek kendisine evrensel çapta pazar alanı yaratmıştır. Bütün bunlar, insanların ‘sosyal’ ve ‘fiziki’ gelişiminde büyük bir pay sahibi olan sporun her dalında baş gösteren olaylar olsa da genel olarak en çok talep ve ilgi gören ‘futbol’ üzerinde yoğunlaşmıştır.”[1]

Milyonlarca Dolar’ın, Euro’nun döndüğü, büyük bir rant aracı haline gelen futbol sektöründe, pastadan en büyük payı alma yarışı, o, amatör ruhla bütünleşen sportmenliğin çoktan önüne geçmiştir. Özellikle son zamanlarda sıkça tanık olduğumuz üzere; petrol zengini Arapların, Rus milyarderlerin, bu sektörün içine girerek, Avrupa’nın önde gelen liglerindeki takımların, çoğunluk hisselerini satın alması, bununla birlikte, sportif rekabet kavramının çok ötesinde piyasaya rekabetine dayalı yeni bir düzlem yaratmış olmaları, genel olarak; sporun özüne aykırı bir şekilde, ‘küresel sermayenin’ en önemli “metalarından” biri haline gelen meşin yuvarlağın üzerindeki alın terini iyice değersizleştirirken, bu alın teri üzerinden “artı-değer” sömürüsünün had safhaya ulaşmasına vesile olmuşlardır.

Bunun en son örneğini; Rusya’nın Dağıstan bölgesinin takımı olan ve sahipliğini petrol zengini Süleyman Kadirov’un yaptığı FC Anzhi Makhachkala’nın yaptığı transferlerde görmekteyiz.

Inter’de forma giyen dünyaca ünlü Kamerunlu golcü Samuel Eto’o’yu 30 milyon Euro’ya renklerine bağlayan Rus ekibi, ayrıca yıldız futbolcuya, primlerle birlikte yıllık 20 milyon Euro ödeyecek ve takımdaki bir diğer yıldız futbolcu Roberto Carlos gibi, Eto’o da, Makhachkala bölgesine 2000 km uzaklığındaki Moskova’da ikamet edecek ve sadece maç günleri takımın bulunduğu kente gidecek. Yine benzer şekilde, Arap sermayesinin devraldığı Fransa’nın en önemli takımlarından birisi olan Paris Saint Germain’de, bu transfer döneminde yaptığı, kulüp bütçesinin çok üzerinde rakamlara tekabül eden transferlerle, adından sıkça söz ettirerek, endüstriyel futbol piyasasında, piyasa değerini yükselten takımlar arasına girdi. Tüm bu örneklerin dışında, Sporting Gijon forması giyen İspanyol futbolcu Poyes’in, futbol dünyasındaki paraya dayalı düzenden bıktığını söyleyerek, henüz 24 yaşında futbolu bırakma kararı alması da, endüstriyel futbolun, pazar payının genişleyerek, sömürü çarkını keskinleştirmesine karşı sembolik bir tepki olarak, işin diğer boyutunu gözler önüne sermesi açısından büyük önem taşıyor.

* * *


Ülkemize dönersek; “şike operasyonu” kapsamında özel yetkili savcılar tarafından başlatılan soruşturma her geçen gün yeni gözaltı ve tutuklamalarla daha da genişleyerek devam ederken, yaşanılanların arka planında yatanları, taraftarlık duygusunun dışında objektif bir şekilde analiz etmek gerekmektedir.

Aziz Yıldırım başta olmak üzere Fenerbahçe camiasının önde gelen isimleri ve diğer birçok futbol adamının, mevcut haliyle devam eden "şike operasyonu" dahilinde tutuklanması sonucu, gittikçe önem kazanan operasyon için, futbolumuzun “temiz eller operasyonu” demek şu an için saf bir iyimserlik olur.

Geniş bir pazar alanı olan futbol sektörünün, endüstriyel bir boyutta önemli bir ticari alan haline gelmesi, bu oyunu zaten fazlasıyla kirletmiş durumdayken, şike olgusunu zaten bunun dışında ele alamayız. Şike olgusu, endüstriyel futbol için adeta bir amentü haline gelmiştir. Bugün soruşturmaya dahil olan isimlerin ve de sportif kurumların temizliliği şüphe uyandırsa da, zamanlaması gereği yapılan bu operasyonun niteliği de epey şüphe uyandırmaktadır.

Yargıdan, yürütmeye; ordudan, yasamaya, devletin birçok aygıtının, mevcut siyasi iktidar tarafından “yeni rejime” göre re-organize edilerek biçimlendirilmesinin, “sivil” alana yansıması olarak değerlendirebileceğimiz bu operasyonun niteliği apaçık ortadadır. Yeni Rejim, büyük bir rantın döndüğü futbol sektöründe de, çıkar çatışması içinde olduğu bütün kurumları, sözde “hukuk” adı altında bütün hukuksuzluğu kullanarak tasfiye etmeyi amaçlamaktadır.“I. Cumhuriyet sonlanırken, onunla birlikte, Osmanlı-Türk modernleşmesinin kurumları olan FB, BJK, GS gibi kulüplerde de modernleşmeci kültür tasfiye edilmektedir. Bu operasyonun “temiz spor” ya da “temiz futbol” ilkesi ile gerçek bir ilgisi yoktur. Çünkü üç büyükler diye bilinen FB, GS ve BJK yönetimlerinin ele geçirilmesi söz konusu kulüplerin olağan kongrelerinde denenmiş, ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Durum böyle olunca, tıpkı Ergenekon operasyonlarında yapıldığı gibi Cemaatin adliye-polis örgütlenmesi harekete geçirilmiştir. Şike soruşturması denilen hadise bundan ibarettir.”[2]

Yeni seçilen futbol federasyonunun da, Türkiye futbolunun kaderini belirleyecek olan bir konuda, tabir-i caizse topu taca atarak, iddianameyi bekleme kararı alması, işi çıkmaza sürükleyen bir başka noktadır. Ergenekon, KCK, Devrimci Karargah gibi hukuk skandallarının yaşandığı davaları gözümüze getirirsek; taslakları bile yüzlerce sayfayı bulan iddianamelerin hazırlanması noktasında, geçen sürenin uzunluğu ve de hala yargılamaların başlamamış olması gerçeği karşısında, mevcut operasyonun da kısa sürede bir sonuca bağlanacağını söylememiz çok zor. Bu ve de diğer operasyonlarla amaçlananların, “sivilleşme-demokratikleşme”,”temiz futbol” gibi argümanlarla bağdaştırılamayacağı bir ortamda, davanın salahiyeti, “Yeni Rejimin” istekleri doğrultusunda ilerleyeceği için, zaten tüm olup bitenlerden Türkiye futbolu adına olumlu bir şey beklememiz safdillik olur.


Dipnotlar:
[1] Yeşil Sahaların Asi Çocukları – İbrahim Utku Nar – Ortak Yaşam Portalı
[2] Şike soruşturması bir AKP-Cemaat operasyonudur!- Merdan Yanardağ, Sol Haber Portalı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder